Diyarbakır'da kadim bir gelenek olan ve hemen hemen her evin duvarlarını süsleyen çeşitli resimlerin işlendiği halılar bulunurdu.
Diyarbakır'ın tarihine damga vuran, hemen her evin duvarını süsleyen resimli halılar, 30-40 yıl öncesine kadar evlerin oturma odalarını renklendirirdi. Tüy kadar hafif, ipek kadar yumuşak olan bu halılar, daha iyi ve güzel, parlak görünsün diye güneşe bakan duvarlara asılarak evlerin atmosferine ayrı bir hava katardı.
Günümüzde nadir rastlanan bu geleneksel halılar, hala kadim kentlerin eski sokaklarında bulunan evlerde yaşatılıyor.
Aslında duvarla halı asma geleneği sadece Diyarbakırla sınırlı değil, Mezopotamya bölgesinde hemen hemen her evin duvarı bu halılarla süslenirdi.
Duvar halıları, sadece dekoratif unsurlar değil, aynı zamanda bir olayı, bir inancı, bir kültürü ve yaşam biçimini yansıtan birer vesika gibiydi. Rengarenk nakışlar, motifler ve iç içe geçmiş desenler, her halının hikayesini anlatıyordu.
İpekten dokunan halıların da olduğu resimli duvar halılarında en çok tercih edilen motifler arasında falcı kadın, geyik, atlar, kabe, boğa ve tavus kuşu bulunuyordu.
Zengin olsun, fakir olsun herkesin gücüne göre bir halı alıp duvarına astığı bu gelenek, özellikle kız çeyizlerinde de kendine yer buluyordu.
Günümüzde duvar halılarının yerini tablolar almış olsa da, unutulmuş değiller. Halen hediyelik olarak alınıp evlerin bir köşesini süsleyen ya da yere serilen bu halıların üretimi geçmişe göre az da olsa yapılıyor.
Tüm Mezopotamya bölgesinde bilinen ve sevilen bu gelenek, geçmişin izlerini günümüze taşımaya devam ediyor.
