Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde 9 yıl önce ablasını, "Erkeklerle dolaşıyor” dedikodusu yüzünden öldüren F.T., "Töre saikiyle kasten öldürmek" suçlamasıyla verilen 21 yıl hapis cezası İstinaf tarafından onandı. İstinaf Mahkemesi, cezayı usul ve yasaya uygun buldu, ancak töre kriterlerini sıralayan mahkeme "Böyle töre olmaz" dedi.
Ergani ilçesinde eşinden boşanan ve ailesi ile birlikte yaşayan ablası Yonca Bayburan'ı (24) 9 yıl önce kafasından tek kurşunla öldüren ve 8 yıl boyunca gizlenip geçen yıl İstanbul'da yakalanan F.T., Ağır Ceza Mahkemesi’nce “Töre saikiyle kardeşi kasten öldürmek” suçundan önce müebbet, ardından da cinayetin işlendiği tarihte 18 yaşından küçük olması nedeniyle 21 yıl hapisle cezalandırıldı.
Mahkeme, abla katilinin 8 yıl boyunca gizlenip teslim olmadan yakalandığı için iyi hal indirimi uygulamazken, Bölge İstinaf Mahkemesi, sanığa verilen mahkûmiyet kararını hukuka uygun buldu ve sanığın başvurusunu esastan reddetti.
İstinaf Mahkemesi, kararında Güneydoğu'nun kanayan yarası haline gelen töre cinayetlerine de önemli vurgu yaptı. Kararda bir isabetsizlik görülmediğini, vicdani kanının tam, somut delillerle hüküm kurulduğunu, ancak cinayetin töre cinayeti olarak değerlendirilemeyeceğinin altını çizen Mahkeme, töreden bahsedilebilmesi için öncelikle mağdurun toplumda genel olarak benimsenmiş yaşam biçimine aykırı davranması gerektiğine vurgu yaptı.
Töre kavramıyla sık sık karıştırılan “Namus” kavramının ise bir toplum içinde ahlak kurallarına ve toplumsal değerlere bağlılık, iffet, dürüstlük olarak tanımlandığını belirten Mahkeme, töre ile namus cinayetinin aynı kavramlar olamayacağını kaydetti.
Sanığın kendi sübjektif değer yargılarına aykırı hareket ettiğini düşündüğü ablasını toplumsal bir istek olmaksızın kasten öldürdüğü için kasten öldürmeden ceza verilmesi gerekirken, töre saikiyle işlendiği biçiminde karar verilmesiyle suç niteliğinde yanılgıya düşüldüğüne dikkat çekildi.
Yasak ilişki dedikodularına rağmen Yonca'dan alınan genetik örnekler üzerinde ATK'da yapılan biyolojik incelemede, sperm hücresi ve meni örneklerine rastlanılmadığının da raporlarla sabit olduğuna vurgu yapan mahkeme, sanık hakkında haksız tahrik indirim uygulanmayışını da yasaya uygun buldu.
Dosya nihai karar verilmek üzere Yargıtay 1. Ceza Dairesi’ne gönderildi.(Sözcü)