Katolik dünyasında tarihi bir dönüm noktası yaşandı. Roma Katolik Kilisesi, 2000 yıllık tarihinde ilk kez bir Amerikalıyı en yüksek makamına taşıdı. 69 yaşındaki Kardinal Robert Francis Prevost, Papa 14. Leo ismiyle tahta çıktı. Seçimi 8 Mayıs 2025’te gerçekleşen Prevost’un yeni papa olarak atanması dünya genelinde büyük yankı uyandırdı. İşte Papa 14. Leo’nun dikkat çeken hayatı ve göreve uzanan süreci.

AUGUSTİNUSÇU TARİKATTAKİ LİDERLİĞİ

Yeni Papa Robert Prevost, Katolik dünyasında yalnızca ruhani değil, aynı zamanda idari liderliğiyle de öne çıkan bir isimdi. Aziz Augustinus tarafından kurulan 13. yüzyıla ait Augustinusçu tarikatın en üst düzey yöneticiliği anlamına gelen "prior general" görevini iki dönem boyunca yürüttü. Bu pozisyonu, onu küresel kilise camiasında tanınır hale getirdi.

VATİKAN’DAKİ ETKİN POZİSYONU

2023 yılında Papa Francis tarafından Vatikan’a çağrılan Prevost, burada piskopos adaylarını belirleyen birimin başına getirildi. Katolik Kilisesi’nde bu pozisyon, en etkili rollerden biri olarak kabul ediliyor. Bu göreviyle birlikte, kilise içinde reformların şekillenmesinde aktif bir rol üstlendi.

PAPA SEÇİMİNDEKİ ROLÜ VE KÜRESEL BAKIŞ

Papa seçiminden önce Prevost’un adaylığına yönelik bazı çekinceler mevcuttu. ABD’nin küresel siyasi etkisi nedeniyle Amerikalı bir papaya sıcak bakılmadığı biliniyordu. Ancak Prevost’un sadece ABD değil, aynı zamanda Peru vatandaşı olması bu algıyı kırdı. Peru’da yıllarca misyonerlik ve başpiskoposluk yapmış olması onu Latin Amerika’da da güçlü bir figür haline getirdi.

Yemen’den İsrail’e yeni füze saldırısı
Yemen’den İsrail’e yeni füze saldırısı
İçeriği Görüntüle

PAPA FRANCIS’İN GÜVENİ

Papa Francis, Prevost’a olan güvenini yıllar içinde farklı şekillerde gösterdi. 2014 yılında onu Peru’nun Chiclayo bölgesine göndererek önce idareci, ardından başpiskopos olarak atadı. 2015 yılında Peru vatandaşlığını alan Prevost, 2023'e kadar bu görevde kaldı. Ardından Vatikan’a geri çağrılarak Latin Amerika Papalık Komisyonu’nun başkanlığına getirildi.

Yeni Papa 14.LEO
KADINLARA OY HAKKI TANIDI

Katolik Kilisesi’nde devrim niteliğinde bir karar olan, piskopos adaylarını değerlendiren kurulda üç kadına oy hakkı tanınması reformunun uygulanmasında da önemli bir rol üstlendi. Bu süreci bizzat yöneten Prevost, reform yanlısı yaklaşımıyla dikkat çekti.

KONKLAVDA ÖNE ÇIKIŞI

2025’in başlarında Papa Francis’in onu kardinalliğin en üst seviyesine yükseltmesi, halefi olarak işaret edildiği yönünde yorumlandı. Konklavda bu güçlü destekle seçilen Prevost, Papa 14. Leo ismini alarak tarihe geçti. Böylece, Katolik Kilisesi’nin ruhani liderliğinde bir Amerikan dönemi başlamış oldu.

Editör: AYŞEGÜL YAŞAR