Meral Özdemir
Türkiye'de tatlı su kaynaklarının yüzde 72'sinin tarımsal sulamada kullanıldığı yapılan salma sulama yöntemiyle önemli su kaybının yaşandığı bildirildi.
Dünyada yaşanan iklim değişiklikleri, yaşamsal bazı krizleri de beraberinde getiriyor. Uzmanlar, iklim krizine bağlı kuraklık için ciddi uyarılarda bulunuyor.
Türkiye'nin her bölgesinde içme suyu kritik seviyelere inerken, tatlı su kaynaklarının yüzde 72’si (yılda 44 milyar metreküp) tarımsal sulamada kullanılıyor. Türkiye'deki 8 milyon hektarlık tarım arazisinin yaklaşık yüzde 70’i en verimsiz tarımsal sulama tekniği olarak kabul edilen salma sulamayla yapılıyor.
DAMLA SULAMANIN ÖNEMİ
Arazi koşullarında minimum yüzde 40 su tasarrufu sağlayan damla sulama sistemi kullanımının yüzde 8-10 civarında olduğu, yağmurlama, pivot, damla sulama gibi modern tekniklerle yapılan toplam sulama oranının ise yüzde 30’larda gerçekleştirildiği kaydedildi.
DSİ verilerine göre; tarımsal sulamada teknik hesaplamalarla tespit edilen su ihtiyacının iki katından fazlası arazilerde kullanılıyor. Bu veriler, tarımda su kayıplarını en aza indirecek iletim ve dağıtım sistemlerinin önemini ortaya koyuyor. Yeni sulama projelerinde; salma sulama yerine basınçlı sulama sistemlerin tercih edilmesinin, su kayıplarının önlenmesinde büyük fark yaratabileceği bildirildi.
Yaklaşık 26 yıldır Türkiye’de sürdürülebilir tarım için kaynak tasarrufu ve yüksek verimlilik çalışmaları yürüten Netafim'in, elde ettiği verilere göre, damla sulamanın yüzeysel ve fazla su kullanan geleneksel sulamaya oranla, verimli tarım alanlarının korunmasındaki önemini ortaya koyduğu, eğimli arazilerin tarıma kazandırılmasında da büyük rol oynadığı belirtildi.
Yüzde 75'e varan su tasarrufu sağlayan basınçlı ve düşük debili damla sulama sistemlerinin, topraktaki hava-su dengesini koruduğu, kök-bitki gelişim dengesini sağladığını kaydeden Netafim yetkilileri, bitki boyu ile çiçek miktarı arasındaki oranı istenilen düzeyde kontrol altında tuttuğunu ifade ettiler.
ARAZİLERDEKİ ÇORAKLAŞMALAR
Türkiye'de tuzlanma etkisi altında olan toprakların yaklaşık 2 milyon hektar civarında olduğu belirtilirken, aşırı sulamanın yarattığı tuzlanma ve çoraklaşmanın, tarımsal üretim sahalarının daralmasına ve verim kaybına neden olduğu bildirildi.
Aşırı sulamada, kaya kanalcıklardan yüzeye doğru yükselen tuz minerallerinin, suyun buharlaşması sonucunda eriyik halde toprağın yüzeyine taşındığını kaydeden yetkililer, şöyle dedi:
''Yüzeydeki tuzlanma, bitkiler üzerinde toksik etki yaratırken toprağın su tutma kapasitesini azaltıyor. Bu sorunu engellemek için önerilen ve bitki köklerine doğrudan su ve besin veren ‘damla sulama sistemleri’, toprak yüzeyindeki akışları ve erozyon riskini azalttığı gibi, çoraklaşmaya neden olan tuzun toprak yüzeyine çıkmasını ve birikmesini engelliyor.
Tarım arazileri, sera ve meyve bahçesi gibi tüm üretim alanlarında kullanılabilen damla sulama, yaprak hastalıkları ve fungal enfeksiyonlarının yayılma riskini düşürüyor. Meyve ve sebze üretiminde su kaynaklı leke ve deformasyonları azaldığı için kaliteli verim artışı sağlanıyor.''
Netafim yetkilileri, damla sulamanın su, enerji ve tarımsal girdi maliyetlerinde büyük tasarruf sağladığını, hububat, yonca, şeker pancarı, ayçiçeği, çeltik, yer fıstığı, fasulye, pamuk, fındık, kivi, muz üretim alanlarında yaygın kullanımın sağlanmasına yönelik çalışmaların hızla sürdürüldüğünü belirttiler.