CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Mecliste yaptığı konuşmada AK Parti hükümetinin yerelin yetkilerine müdahale ettiğine vurgu yaparak, “Yerele yetki devredeceğinize, yerelin bütün yetkilerini, özellikle imarla ilgili, rantla ilgili bütün yetkilerini merkezde topladınız. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında imar rantları bakımından hangi rüşvetin döndüğünü, hangi görevin kötüye kullandığını herkes çok iyi biliyor” dedi.
‘50 tane rüşvetle ilgili olay söyledim’
AK Partinin yerel belediyelerin imar yetkisini merkeze aldığını ve bunu rüşvetle dağıttığını ifade eden Tanrıkulu, bölge illerinde atanan kayyumlara ilişkin de sözlerine şöyle devam etti:
“Diyarbakır'dan biliyorum, hiç kimse ne bu validen ne bu kaymakamlardan bir randevu alıp gidemiyor. Ne esnafı gidiyor ne girişimcisi gidiyor ne de sorunu olan herhangi bir yurttaş gidip kapısını çalamıyor, kimse hesap soramıyor. Şimdi, Diyarbakır Valisi eğer görevini kötüye kullanmışsa hangi Cumhuriyet Savcısı soruşturma açabilecek? Ben buradan, bu kürsüden 50 tane rüşvetle ilgili olay söyledim, görevi kötüye kullanmayla ilgili olay söyledim ve imar rantlarıyla ilgili olay söyledim, bu kürsüden söyledim. Bizim her şeyimize soruşturma açan Savcılar neden bizim bu iddialarımızı ihbar kabul etmiyor, bu kürsüden söylediklerimizi kabul etmiyor? Diyarbakır'la ilgili özellikle söylüyorum. Bakın, bütün belediyelerde kayyumların yaptığı rantlar var, görevi kötüye kullanma işleri var; hizmet alımında ve mal alımında görevi kötüye kullanma işleri var; açık açık. Şimdi gidelim, Yenişehir Belediyesinin garajına bakalım, hangi arabalar var, hangi müteahhitten alınmış ve hangi mallar alınmış? Gidip bakalım o deponun altına, beraber bakalım. Yine, bu kürsüye çıkmadan önce bana iletilen başka bir şeyi söyleyeceğim. Diyarbakır turizm bakımından gelişiyor, yatırımcılar var ve turizm konusunda yatırım yapmak istiyorlar.”
‘Sekiz yıldır bölgeyi böyle yönetiyorsunuz’
AK Partinin tüm Türkiye’yi Ankara’dan yönettiğine işaret eden Tanrıkulu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Turizm bakımından yatırım yapmak istiyorlar. Gidelim, Büyükşehir’e ve ilçe beledilerine bakalım, bu turizmle ilgili olarak kaç tane ruhsat beklentisi yedi aydır, sekiz aydır kayyumların masasında bekliyor? Mesele ne? Rüşvet yine. Diyarbakır'a yatırım gelmesin, kimse yatırım yapmasın. Bütün bölge illeri böyle sadece Diyarbakır değil; Van'ı da böyle Mardin'i de böyle ve kayyum atanan her yer böyle, hesap soramıyorsunuz. Ne belediye meclisimiz var ne belediye başkanımız var seçilmiş. Eğer seçilmiş belediye başkanı orada olsa, seçilmiş belediye meclis üyeleri olsa en azından komşusuna hesap verecek, babasına hesap verecek ama üç yıl atanıyor vali sonra çekip gidiyor. Sekiz yıldır bölgeyi böyle yönetiyorsunuz. Dilim varmıyor söylemeye hangi yönetime benzediğini ama sizler bütün bu tutumları gözden geçirmek durumundasınız ve 2001'deki kuruluş ayarlarınıza geri dönün. Ben size söylüyorum, bakın "Avrupa yerel yönetimler şartındaki çekinceleri kaldıracağız." demiştiniz.”