Eyüp Kaçar

Merkez Yenişehir İlçesi'nde eski Diyarbakır Atatürk Stadyumunun kapalı tribünlerinin sağ kapısının önünde dururdu. Özellikle o dönemin fanatik taraftarları bilirler köfteci Ahmet Usta'yı. Maça girmeden önce bir çok kişi mutlaka ekmek arası köfte alır, yerdi. Daha stadyumların ışıklandırılmadığı, sahaların toprak olduğu o dönemlerde maçlar gündüz oynanırdı. Genelde de saat 14.00'te başlardı. Diyarbakırspor efsanesinin üçüncü ligden ikinci lige, oradan da birinci lige çıktığı yıllarda, hafta sonları adeta iple çekilirdi Doğu'nun Parisi'nde. Bir çok kişinin tek eğlencesi futbol maçlarıydı. 

Whatsapp Image 2024 03 03 At 14.58.07 (1)

Dünyada İngiltere'den sadece Nottingham Forest'in kırdığı rekoru kıran ikinci takım olmanın haklı gururunu yaşayan yeşil-kırmızılı takımı izlemek için 15 bin kişilik Atatürk Stadyumu tıklım tıklım dolardı. O nedenle hafta sonları bir çok kişinin ekmek kapısı olurdu stadyumun önü. Ahmet Usta da ekmeğini o zamanlar yuvarlak meşin peşinde koşan bu taraftar kitlesinden kazanırdı. Ahmet Usta, stadyumun önünde tezgahını açtığında 1980 yılının başıydı. Ahmet usta gibi, taraftarlar da Diyarbakırspor'un evinde oynadığı hafta sonlarını iple çekerdi. Kimi ekmeğinin, kimi de tattığı o eşsiz lezzetin peşindeydi.

“Mesut hoca devam ederse Diyarbakır’dan ev tutacağız” “Mesut hoca devam ederse Diyarbakır’dan ev tutacağız”

Whatsapp Image 2024 03 03 At 15.29.29

Diyarbakır Stadyum yıkıldı, ancak o tezgah hala eski stadyumun önünde durmaya devam ediyor. Ahmet Usta beş yıl önce hayatını kaybetti. Ekmek teknesinin başında çocukları var. Ümit Canlı, daha 7 yaşındayken babasının yanında çalışıyordu. Şimdi kardeşleriyle birlikte babalarının ekmek teknesini yürütüyor.

Köfteyi yiyenler hep Ahmet Usta ve çocuklarını hatırlıyor ancak, işin sırrı annenin sihirli parmaklarında. 

Ümit, 40 yılı aşkındır sattıkları köfte ile ilgili şöyle diyor:

"KÖFTELERİ ANNEM HAZIRLAR, SIRRI ONDA"

"Ben 7 yaşından beri köftecilik yapıyorum. Şimdi 44 yaşındayım. Bu işi  rahmetli babam yapardı. Ben ilkokula giderken onun yanına gelirdim. Eski Diyarbakır stadyumunun önünde araba tezgahında satardık. O zamanlar maçlara yoğun ilgi olurdu. Özellikle Diyarbakırspor'un birinci lig'de olduğu dönemlerde.Stadyum yıkıldığında çok üzüldüm. Uzun süre kendime gelemedim. Çocukluğum orada geçti. Biz de tezgahımızı stadyumun karşısına taşıdık.Yurt içinde yurtdışında yaşayan babamın eski müşterileri hala gelirler, beraberinde çocuklarını da getirirler, bu lezzeti tatırmak için. Köfteleri annem hazırlar. Sırrı onda yani. Ama şimdi eşimle birlikte hazırlıyorlar. Ben kendimi bildim bilelim buradayım. Babam Ahmet usta öldükten sonra kardeşlerimle birlikte yapmaya devam ediyoruz. uzun yıllar araba tezgahında sattık. hala da öyle. Ancak müşterilerimizin oturması için bir dükkan kiraladık. Köfteyi arabada yapmaya devam ediyoruz. Bizden sonra yapan olur mu bilmiyorum. Beş çocuğum var. Çocuklarımdan biri yapacağını söyledi. Kısmet artık."

Editör: EYYUP KAÇAR