Diyarbakır ve bölgede geçmiş tarihte peygamber adı olan ''Cercis'', Müslümanlar ve Hıristiyanlarca ortaklaşa kullanılarak, çocuklara isim olarak verildi.

Yörede bir zamanlar yaygın olan Müslümanlar ve Hıristiyanlarca ortak kullanılan ''Cercis'' adı, günümüzde artık pek kullanılmasa da tarihte oldukça yaygın kullanılıyordu. 

Diyarbakır Dicle Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Kenan Haspolat, Hz. Cercis ile ilgili yaptığı araştırmayı içeren makale yayımladı. 

ORTAK İSİM CERCİS

Müslümanların “Hazret-i Cercîs”, “Cercîs Peygamber” veya “Cercîs Aleyhisselam” adıyla benimsedikleri Saint George'un, Hıristiyanlıkta Hz. İsa'dan sonra gelen ve onun dininin hükümlerini devam ettiren bir aziz olduğu belirtildi.

Günümüzde Müslümanlar tarafından eskisi kadar kullanılmayan Cercis ismi, Hıristiyanlar tarafından çocuklarına konulan isim arasında yer alıyor.

Saint George yani Cercis isminin Mardin'in Savur ilçesinde bir kilise avlusundaki mezar taşlarının yarıya yakınında Cercis isminin yazılı olduğu belirtilirken, Hıristiyan ve Müslümanların çocuklarına Cercis ismini verilmesinin Mardin Şeriyye sicillerinde oldukça fazla görüldüğü bildirildi.

KİLİSE HAZRETİ CERCİS'İN MAKAMI MI?Kilise-3

Diyarbakır İl jandarma Komutanlığı ve Saraykapı Cezaevi’ni içinde barındırması nedeniyle yıllarca halka açık olmayan Saint George Kilisesi, yapılış tarihinin kesin olmadığı kaydediliyor. 

''Yapıda kullanılan malzemeden dolayı. Cercis Nebinin yaşadığı döneme uyuyor. Bu kilisenin Hz. Cercis’in makamı olması ihtimali çok yüksektir'' denilen makalede, Kara Papaz olarak da adlandırılan Saint George (Cercis) Kilisesi'nin Cercis'in makamı olabileceği anlatılıyor. 

Makalede, şu ifadelere yer veriliyor:

''Saint George (Cercis) mezarı nerede olabilir. Hıristiyan klasik geleneklerine göre azizler bodrum kata gömülür. Bugün Saint George kilisesinin tabandaki hafriyatı temizlenmiştir.  Acaba alt katı, yani ve bodrumu ve bir diğer ifadeyle Cercis Nebinin mezarı burada var mıdır?. Timur, Saint George Kilisesinin mi kubbesini yaptı?

Eğer varsa Hz. İsa ile Peygamberimiz arasında yaşamış (Ölüm MS.307) Cercis Nebinin mezarını bulmuş oluruz. Diyarbakır’da Saint George (Cercis) mezarı bulunursa tüm Avrupa ve Hıristiyan alemi Diyarbakır’a akın eder.''

SİLVAN'IN KURULUŞU

Silvan-4

Diyarbakır kadar eski olan ve 1873 yılında ilçe merkezi olarak Diyarbakır’a bağlanan en büyük ilçelerden biri olan Silvan, Helenistik Çağın en büyük ve en önemli kentlerinin başında geliyor.

İlçenin kuruluşuyla ilgili çeşitli tarihler üzerinde durulurken, Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde ilçenin Cercis peygamberin talimatıyla kurulduğu anlatılıyor. 

Asurlar zamanında kurulmuş olduğu söylenen Silvan'ın Diyarbakır ile ortak bir geçmişe sahip olduğu anlatılan Silvan ile ilgili Evliya Çelebi, şunları kaydediyor:

Diyarbakır’da esnafın hibe lastikleri ile mezar kazıldı Diyarbakır’da esnafın hibe lastikleri ile mezar kazıldı

''Bu Kale Şat ile Batman Irmağı arasında olup Beynennehreyni farik olmayla ismine (Kalei Maifarqin) ve bundan ğalat olarak (Miyafarqin) denir. Acemler (beli ince kale) demek olan (Kalai Miyanfark) derler. Eskiden bir şehrin azim ve kalei kadim imiş. İlk Banisi Musul Kalesi içinde medfun Hazreti Cercis ümmetinden (Handik) adındaki Meliktir ki Cercisin talimi üzere bina etmiştir.''

Silvan'ın Cercis peygamberin emri ile kurulduğu belirtilen makalede, ''Eğer bu rivayet hakikat ise: kasaba milattan sonra 300 tarihine doğru inşa edilmiştir. Çünkü Cercis Peygamber bu tarihlerde yaşamaktaydı.''

''Saint George (Cercis)’in izlerini Silvan’da görmekteyiz Silvan’da Bethamarya Kilisesi, Cercis peygambere mensup cemaate aittir'' denilen makalede, Hüsrev Perviz’in karısının bu kiliseye altından bir haç armağan ettiği kaydediliyor.
 

Editör: EYYUP KAÇAR