Meral Özdemir

Fallarıyla adından söz ettiren, dönemin ünlü magazin figürlerinin fal baktırmak için sıraya girdiği  Diyarbakır'lı Gülizar Bacı, rahmetli Turgut  Özal'ın  da başbakan olacağını bilmişti.
Binlerce yıldır yaşamın kesintisiz aktığı Diyarbakır, eşsiz kültürel birikiminin yanı sıra gündemi sarsan falcı bacılarıyla da bir döneme damga vurmuştu. O falcılardan biri de Gülizar Bacı.

ÖZAL'IN BAŞBAKANLIK FALI

O dönemlerde Diyarbakır'ın tanınmış falcılarından Gülizar Bacı, Semra Özal'a baktığı falla, Türkiye'nin gündemini uzun süre meşgul etmişti. 

1980'li yıllarda, eşi Turgut Özal ile Diyarbakır'a gelen Semra Özal için Diyarbakır Kent Oteli'nde özel fal seansı düzenlendi. 

Gülizar Bacı ile gizlice görüşen Semra Özal'ın eşi Turgut Özal'ın seçimlerde başbakan olup olmayacağı ile ilgili fal baktırdığı haberi gazetelerde yer aldı. 

Gizlice yapılan fal seansından sonra başkente dönen Semra Özal, eşinin başbakan olmasından sonra Gülizar Bacı'yı Ankara'ya davet etti. 

Gülizar Bacı'nın Özal çiftinin özel konuğu olarak Ankara'da misafir edilmesi o tarihlerde gazetelerde genişçe yer aldı.

AKSU VE AYKAL DA FAL BAKTIRDI

Günümüzde elimizden düşürmediğimiz akıllı telefonlara, tablet ve bilgisayarlara yüklenen fal programlarıyla kolayca falımıza kendimiz  bakabiliyorken, 1970'li ve 80'li yılları Diyarbakır'ın da 'bacı' lakabıyla falcılara fal baktırmak için epey çaba harcamak gerekiyordu. 

Baktıkları fallarla sadece Diyarbakır değil, Türkiye'de de ünleri dilden dile dolaşan, kehanetleriyle gazete manşetlerine taşınan falcılardan  bir diğeri de Gürcü Bacı. Gürcü bacı, Diyarbakırlı yazar Birsen İnal'ın "Özümsen Diyarbakır" kitabında da kendine yer buluyor.

Siyasetçi Abdülkadir Aksu'dan, dünyaca ünlü orkestra şefi Gürer Aykal'a kadar pek çok kişi, Gürcü Bacı'nın  fallarından medet umarak kapısını aşındırdı. 

41B4476B 9882 450D 8359 66946E683761

Yazar İnal, Gürcü Bacı'ya ilişkin olarak;  'eskiden Diyarbekir'in en ünlü falcısının', Anzele mahallesindeki bir evde ailesiyle birlikte oturduğunu, ortaboylu, hafif şişman, esmer tenli bir kadın olduğunu aktarıyor. 

İnal, dönemin ünlü falcısını şu sözlerle anlatıyor:

"Yuvarlak yüzünü başına doladığı beyaz tülbentiyle iyice örten, ilk bakıldığında dış görünüşüyle gayet inandırıcı görünüme sahip bir kadındı. Falcılıktaki ününü orta yaşlarda yakalamıştı. Fal baktırmaya gidenleri önce falcının bacısı bir odaya alarak dertleri dinler, sonra Gürcü Bacı'nın huzuruna çıkarırdı. 

Gürcü Bacı'nın karşısına oturan, su dolu bakır tasa bakılarak düşüncesinin bir bir okunduğunu görünce adeta nutku tutularak hipnoz olmuş bir şekilde falcının dediklerini dinler, ceplerini boşaltarak odadan şaşkınlık içinde çıkardı. Sıklıkla polis tarafından basılsa da evi, fal baktırmaya gidenler tarafından dolup taşardı. Ünü tüm ülkeyi sarmıştı. Ulaşamayanlar ise telefonla bile fal baktırıyordu."
 

Editör: Meral Özdemir