Osmanlı döneminde Diyarbakır valisi olarak görevlendirilen valilerden 2'si idam, 3'ü sürgün edildi.

Diyarbakır 1515 yılında Osmanlı hakimiyetine geçti. Osmanlı hakimiyetine geçtikten sonra Paşa Sancağı olan Diyarbakır'da 1900'lü yıllara kadar 300'ün üzerinde vali görev yaptı.

İDAMIN GEREKÇESİ 

Diyarbakır Eyaleti olarak adlandırılan ve vezaret (vezirlik) rütbesi verilen kentte 1822-1823 yılları arasında Gevranlızade Mehmed Paşa bir yıl görev yaptı. 

Diyarbakır Eyaleti Beylerbeyi Gevranlızade Mehmed Paşa hakkında; görev yaptığı dönemde halka eziyet ettiği ve ulema Abdulhamid efendiyi idam ettirdiği gerekçesiyle idam fetvası çıkarıldı. Gevranlızade Mehmed Paşa görev için gittiği Bağdat'da kalede boğdurularak idam edildi.

HÜSREV PAŞA'NIN İDAMI

Diyarbakır Valiliğinin yanı sıra Sadrazam olarak da görev yapan Hüsrev Paşa da idam edilen valiler arasında yer alıyor. 4. Murat tarafından Diyarbakır Valisi olarak görevlendirilen ve Diyarbakır'a doğru yola çıkan Hüsrev Paşa, İzmit'ten geri çağrılır. 

Sadrazam olarak görevlendirildiği bildirilen ve İstanbul'a geri dönen Hüsrev Paşa, döneminde kargaşa ve siyasi çekişmeler yaşanır. 

''Vurucu'' ve ''lüzumsuz yere kan dökücü'' olarak ünlenen Hüsrev Paşa, en küçük bir şüpheden dahi adam öldürttüğü belirtilirken, bir süre sonra 4. Murat tarafından görevinden azledildi.

Tokat'a giden Hüsrev Paşa, Mart 1632 tarihinde boynu vurdurularak idam edildi.

SÜRGÜNE GÖNDERİLEN VALİLER

Diyarbakır Valilerinden 2'si idam edilirken, üç vali de sürgüne gönderildi.

Amedspor şampiyonluğunun belgeselinin çekilmesini önerdi Amedspor şampiyonluğunun belgeselinin çekilmesini önerdi

Valilerin sürgüne gönderilme gerekçeleri arasında; ''halka eziyet etmek, hayat pahallılığın ı önleyememe, vergiyi artırma'' ve benzeri nedenlerin yer aldığı belirtiliyor.

Vezaretleri alınan Vali Zeynel Abidin Paşa'nın ağustos 1818 yılında Ermenek'e, Hüseyin Paşa'nın 1824 yılında Bursa'ya ve Ebul Bud Mehmed Paşa'nın da 1826 yılında Tokat'a sürgüne gönderildiği kaydediliyor.

Haber / Eyüp Kaçar

Kaynak: Fırat Üniversitesi Prof. İbrahim Yılmaz Çelik