"Diyarbekirli olmak güzel şey" Facebook sayfası, Diyarbakır'dan eski hikayeler paylaşmaya devam ediyor. Bu hikayenin kahramanı bir radyocu; "Radyocu Fuat"

Aziz Erim'in kendi anlatımıyla "Radyocu Fuat'ın hikayesi:

Diyarbekir’in eski radyo tamircilerindendir. 
Benim hatırladığım üç tane radyo tamircisi vardı. Mehmet Alkan, Radyocu Eşref ve Fuat Mutaf…

İzzetpaşa caddesinden Saraykapıya inerken eski müftülük binasını geçince küçücük bir dükkândı. Avukat Mustafa Günşat Aksu ağabeyin bürosunun karşısındaydı.

Renkli bir tabelası vardı. Çocukluğumda hep o tabelaya hayranlıkla bakardım… Bizim gördüğümüz tüm tabelalar siyah-beyaz ve sadeydi, hiçbirinde amblem yoktu. O yüzden bize tuhaf geliyordu. 

Tabela dikdörtgendi tabelada yer kürenin amblemi vardı.Dünyanın Sesi Cihazları, Grundıg, Sıemens, Phılıps, Sıera, Fuat Mutaf… Dizaynı da güzeldi ve renkli bir tabelaydı…Çocukluk işte, küçük şeylerden mutlu oluyorduk… Fuat ve kardeşi Mehyettin abi beraberlerdi. Radyocu Fuat yerinde duramayan hiperaktif biriydi. Şehrimizi gezmeye gelen turist kafilesine bazen takılırdı. Yabancı dil bildiğini sanmıyorum ama ağabeyi natoda çalışıyordu belki ondan bir kaç kelime öğrenmiş olabilirdi…

Diyarbakır Park 75'te yoga şöleni Diyarbakır Park 75'te yoga şöleni

Babam Sıera marka bir radyo aldı. Odada radyonun yeri özenle yapıldı. Radyocu Fuat’a haber salındı kardeşi Mehyettin abi(Mıhe) geldi radyoyu kuracaktı. 

-Efendim hiç radyo kurulur mu der gibi baktığınızı görür gibiyim? Öyle düşünmeyin…Radyonun arkasına iki adet jak taktı, ilk jakın kablosunu pencerenin önünden geçen elektrik teline plastikten bir parçayla monte etti keyifli bir edayla: "Abi bu hava hattı"dedi. İkinci jakın kablosunu toprak bir saksıya gömdü; "Bu da toprak hattı, bakın bu toprağa ellemeyin ha elektrik çarpar ölürsüz" dedi ve gülerek radyonun ayarlarını yaptı… Sanırsınız radyoyu o buldu mucidi o… Çayını keyifle içip işini bitirip gitti… Ben hep radyoya bakardım içindeki insanları merak ederdim. İnsan nasıl bu radyoya sığar diye düşünürdüm. Bunlar hiç uyumazlar mı? Gezmeler mi? 

Sorular… Sorular ardı arkası bitmeyen sorular aklımı kurcalardı…Kaç kez radyoyu kırıp içindeki insanları çıkartmak istedim…Bir de gidip gelip sakısya bakardım parmağımı saksının toprağına değdirecek kadar yakınlaştırırdım sonradan vazcayardım…

Aziz ERİM..

Editör: HABER MERKEZİ