Diyarbakır'da Müslüman ve Hıristiyan çocuklarının eğitildiği ıslahhane, zimmet, usulsüzlük ve kayırmacılık nedeniyle kapandı.

Diyarbekir Vilayeti salnamelerinde yer alan bilgiye göre, Diyarbakır'da Kurt İsmail Paşa tarafından kullanıma hazır hale getirilen ıslahhane, Diyarbekir şehir merkezinde dilencilik yapan 60 kadar kimsesiz Müslüman ve Hıristiyan çocuklar kaydedilerek, faaliyete başladı.

vatandaşların da destekte bulunduğu ıslahhanede derslerin yanı sıra sanat eğitimine geçildiği belirtilerek, görevlendirilen öğretmen, terzi, kunduracı, abacı, şalcı usta ve kalfalar tarafından eğitim verildiği bildirildi.

Islahanenin gelirinin artmasıyla öğrenci sayısının kısa süre sonra 110'a çıkarıldığı kaydedilerek, Avrupa’dan getirilen çeşitli makinelerle üretimin artırıldığı ifade edildi.

ZİMMET, YOLSUZLUK NEDENİYLE KAPANDI

üretilen şalların İstanbul'a Sadaret'e gönderildiği kaydedilen belgelerde, kentin ekonomisinde önemli bir yere sahip olmaya başlayan ıslahhanenin Kurt İsmail Paşa'dan sonra kötü yönetilmeye başlandığı belirtildi.

Kurt İsmail Paşa’dan sonra Diyarbakır'a atanan valilerin ''kethüda ve ağalarını buraya müdür olarak atadığı ve bunun da kurumun gelir gider dengesini bozduğu'' anlatılıyor.

Kötü yönetim, zimmet ve gelirlerinin sürekli azalmasıyla zarar etmeye başlayan ıslahhanenin kapandığı kaydedilen belgelerde, şu ifadelere yer veriliyor:

''Islahhanenin geliri bir takım suistimallere uğramış ve 'çalıp çırpan kişilerin' eline geçmiştir. Mekteb binası da 1879 yılından sonra büsbütün harap olmuş; satılmış olan alet ve edevat ile eşyanın bedeli ise bazı şahısların ellerinde kaybolmuştur.''

YENİDEN AÇILMASI İÇİN GİRİŞİMLERE BAŞLANDI

Mamuretülaziz eski valisi Aziz Paşa’nın kaleme aldığı ıslahat layihasında, 
ıslahhanenin tekrar açılmasının gerekliliğinin vurgulanması üzerine, konu Şura-yi 
Devlet Dâhiliye Dairesi, Maarif Nezareti ve Ticaret Nezareti’nde görüşüldüğü kaydediliyor.

Layihada, ''Ticaret Nezareti’ne bağlı olan ıslahhanenin yeniden açılması ve sermayesinin tedariki, eski zimmetlerinin hesaplanarak tahsil edilmesine bağlıdır. Söz konusu zimmetlerden bir şey kurtarılırsa ancak o zaman mektebin sermayesi yeterli düzeye ulaştırılacak ve lazım olan sanayi aletleri hazırlanabilecektir'' denildi.

Elazığ’daki Saklıkapı Kanyonu milli park ilan edildi Elazığ’daki Saklıkapı Kanyonu milli park ilan edildi

''EVRAKLAR SUYA ATILMIŞ''

Islahhaneye ait hesapların görülmesiyle gelirin nerede ve kimlerin elinde kaldığını açığa çıkarmak amacıyla bir komisyonun kurulduğu belirtilerek, şu ifadelere yer veriliyor:

''Araştırma yapılması amcıyla için 1899 yılı sonunda hususi bir komisyon kurulmuştur. Araştırma ve incelemelere başlanmasına rağmen, aradan uzun zaman geçmesi nedeniyle bir fayda elde edilemeyip, yalnız Islahhane edevatının 1882 yılında satıldığı; satış bedelinden 6.329 kuruşun mal sandığına teslim olunduğu ve hesap evraklarının suya atılmak suretiyle tamamen mahvedildiği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle ıslahhane bir daha açılamamıştır.''

KAYNAK: Dr. Hatip Yıldız Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi
 

Editör: EYYUP KAÇAR