Dört ana kapı ve dört meydanı olan tarihi kent Diyarbakır'ın kapı ve meydanları dini gruplara göre adlandırlırdı
Güneydoğu Anadolu'nun orta kısmında, Mezopotamya'nın kuzeyinde yer alan Diyarbakır, tarih boyunca her alanda bir merkez olma özelliğini korudu.
Uygarlıklar, imparatorluklar, kavimler, inançlar ve mezheplere ev sahipliği yapan, tarihteki bazı devletlerin başkenti olan Diyarbakır, dünyada yaşamın 9 bin yıldır kesintiye uğramadan devam ettiği ender kentlerden biri olma özelliğine sahip.
Diyarbakır Hıristiyanlarca kutsal bir şehirdir. Diyarbakır, yüzyıllar boyunca dinsel hoşgörüden uzaklaşmamış, etnik ve dinsel mozaiğini korumuştur. Bu nedenle de Müslümanlar, Hıristiyanlar, Ermeniler ve Yahudiler, değişik mezhepler, tarih boyunca Diyarbakır’da birlikte yaşamışlardır.
KAPI, MEYDAN VE DİNİ GRUPLAR
Diyarbakır'ın kapı ve meydanları tarihte farklı etnik ve inançsal gruplarla birlikte anılırdı.
Dört ana kapısı bulunan ve her kapıdan adını alan semtler; Mardin Kapı'da Ermeni, Yeni Kapı'da Yahudi, Urfa Kapı'da (Alipaşa’dan Mardin Kapı’ya kadar) Süryani, Dağ Kapı'da (Ulu Cami, Melik Ahmet Paşa, İskender Paşa semti arası) Türk, Kürt ve Araplar çoğunlukla yaşamaktaydı.
Bu kapılara yakın yerlerdeki meydanlar da söz konusu kapılarda yaşayan farklı inanç ve mezhebe sahip gruplara göre adlandırılırdı. Bu meydanlara da Gavur Meydanı, Çöp Meydanı, Ali Beg Meydanı ve Erbedaş Meydanı adı veriliyordu.