Hasan Paşa Hanı

Tarihi Hasan Paşa Hanı, üzerindeki kitabeden anlaşıldığı üzere 1572-1575 yılları arasında donemin Diyarbakır Valisi Vezirzade Hasan Paşa tarafından yapımına başlanmıştır. Ancak bu süreç içerisinde Vali Hasan Paşa başka bir göreve atandığından hanın tamamlanması Donemin Valisi Osman Paşa döneminde olmuştur. Yapının doğusu güneyi ve giriş kapısının üzerinde olmak üzere üc yerinde hanın ne zaman ve kim tarafından yaptırıldığına ilişkin bilgiler veren kitabeler vardır. 1612 yılında Diyarbakır’a gelen ve şehri gezen Polonyalı Simeon, seyahatnamesinde handa “Çok sayıda oda ve 500 beygiri barındırabilen yeraltındaki büyük ahırının var olduğundan” bahsetmiştir.

XVII. Yüzyılda şehre gelen Evliya Celebi Hasan Paşa Hanı’nın “Kale misali, gayet metin ve müstahkem bir yapı” olduğundan bahsetmiştir. Kentin ticaret merkezinde bulunan Hasan Paşa Hanı, Deliller hanından sonra Diyarbakır’daki ikinci büyük handır. Dikdörtgen plan şemasına sahip avlulu, iki katlıdır. İki renkli taş sıralarının yatay olarak cephelerde kullanılması yapıyı olduğundan da uzun göstermektedir. Batı cephesi oldukça dikkat çekmektedir. Kare bir çerçeve içerisine alınmış kufi yazılı ana kapı sivri kemerli olup, dışa doğru taşkınlık yapmamakta, bir eyvan gibi içe doğru derinleşmektedir. Merdivenler ile inilen eyvanın sağında ve solunda ahır bölümüne inen kapılar bulunmaktadır.

Avlu dikdörtgen planlı ve oldukça geniş tutulmuş, ortasında yer alan altı sütunlu, üstü kubbeyle örtülmüş bezemesiz bir şadırvan avluya hareket katmaktadır. Avluya açılan batı ve doğu eyvanın sağ ve solunda üst kata çıkışı sağlayan merdivenler bulunmaktadır. Üst katlarda da revaklar bulunmakta ve bu revakların arkasında odalar yer almaktadır. Üst katta yer alan konsollar avluya doğru taşkınlık göstermiş bu da cepheye büyük oran da hareketlilik kazandırmıştır. Han bodrum, avlulu bölüm ve üst kat olmak üzere üç katlıdır. Hanın bodrum kısmında gelen kervanların hayvanlarını barındıracak ahır kısmı bulunmaktadır. Şu an turistik bir gezi mekânı olan Hasan Paşa Hanı restore edilip, çeşitli turistik işletme ve kafelere ev sahipliği yapmaktadır. Daha önce deve ve atların gecelediği ahır olarak yapılmış birimin bir kısmı günümüzde kapalı restoran, bir kısmı ise kitap evi olarak işlevlendirilmektedir.

Sülüklü Han

1683 yılında Hanilioğlu Mahmut Çelebi ve kız kardeşi Atike Hatun tarafından yapılan tarihi Sülüklü Han 2010 yılı itibariyle restore edilip ziyaretçilerin hizmetine girmiştir. Hasanpaşa hanı gibi son dönemlerin popüler mekanları arasında yer almaktadır. Han içerisinde eski bir kuyu bulunur. Bir dönem hekimler tarafından burada bulunan kuyudan sülük çıkarıldığı bilinmektedir. Şifa amaçlı toplanan sülüklerin burada toplanılmasından dolayı hana Sülüklü Han ismi verilmiştir.

 Üst katlarının dinlenme odası, alt depoların ise hayvanların konaklama yeri olarak kullanıldığı han, Kurtuluş Savaşı sırasında süvari birliklerinin karargahı olarak kullanılmıştır. Günümüzde halka açık turistik bir gezi mekânı ve kafeye ev sahipliği yapmaktadır. ( Kaynak: Prof. Dr. Kenan Haspolat) 

DEVAM EDECEK