Bilgisine Başvurulan Şahıslar Söyledikleri: 1-Molla Ramazan adlı kişinin 2 Kasım 1895 tarihli ifadesi; Cuma günü Behram Paşa camiine Cuma namazı kılmak üzere gitmiştim.
Oraya bazı silahlı Hıristiyanların hücum etmeleri nedeniyle mecburen ibadeti terk ederek çarşıya geldim. Yolumun üzerindeki eski Demirciler Çarşısı’na uğradım. O cadde üzerinde bulunan Peteraki’nin eczanesiyle karşısındaki Attar Kiryakıs’ın ve daha ileride Delioğlan’ın ve Tırpancıyan’ın ve o sırada da ismini bilmediğim diğer bir Hıristiyan’ın dükkânlarının yanmakta olduğunu gördüm. Yangın var diye feryada başladığım anda Dikranyanların damından şahsını bilmediğim bir Hıristiyan bendenize doğru bir silah patlattı. Benim başımdan geçti. Fakat acele ile oradan savuşmağa başladığım için kurşunun nereye isabet ettiğini göremedim. Fakat yanımdan geçen Neccar Hacı Mehmet’in oğlu Neccar Osman silah atan şahsın sabık telgraf memurlarından Hanot adlı kimse olduğunu söyledi. Belediye memurlarından Abdülgafur ve Sadullah Çavuşlar yangın mevkiinde idiler. Hıristiyanlar oralarda duranlara ve gelip geçenlere silah atıyorlardı.
2-Yangının meydana geldiği sırada olay mahallinde bulunan Neccar Hacı Hasan’ın oğlu Ömer Faik Efendi’nin, 2 Kasım 1895 tarihli ifadesi; Cuma namazını eda etmek üzere Şeyh Matar Camisine gitmiştim. Orada Hıristiyanların camiye hücum etmeleri üzerine cemaatle beraber bendeniz de camiden çıktım, çarşıya doğru gittim. Çarşı kalabalık idi. Eski Demirciler Çarşısı’na yetiştim. Orada Eczacı Petaraki Efendi’nin ve karşısındaki Attar Kiryakıs’ın dükkânları ile Ermeni milletinden Delioğlan ve nam-ı diğeri Ohannes ve Tırpancıyan Artin ve yürekli şişman bir Hıristiyan’ın dükkânlarından ateş çıkmakta olduklarını gördüm. Dükkânın Kazancılar Çarşısı’na giden tarafından içerisine Hıristiyanlar oradan silah atıyorlardı. Damda duran iki Hıristiyan’dan birisi Ramazan Hoca’ya silah sıktı ise de zan edersem hocaya isabet ettiremedi. Yangını gece geç saatlere kadar söndürmeye devam ettikse de sönmedi,
3- Jandarma Piyade Üçüncü Bölük askerlerinden Hanili Zabtiye Kel Mehmet’in 2 Kasım 1895 tarihli ifadesi; Bendeniz yemek yemek üzere Saman Pazarı tarafında olan haneme gitmiştim. Saat yedi raddelerinde Baş Kolluğa dönmek amacıyla üzere hanemden çıktım. Yolum eski Demirciler Çarşısı’na uğradı. Balıkçılar dükkânının önüne ulaştığımda silah sedaları duymaya başladım. İslam ve Hıristiyan birçok kalabalık da gelip geçiyorlardı. Peteraki Efendi’nin eczanesiyle karşındaki Attar Kiryakıs’ın ve daha ileriye doğru yürüdüğümde Siverekli Şişman Patris, Delioğlan ve Tırpancıyan Artin Efendi’nin dükkânlarından ateş çıkmakta olduğunu gördüm. Damdan Hıristiyanlar aşağıya, caddeye doğru silah atıyorlardı. Bu beş dükkândan ateşin aynı sırada birden zuhur etmiş olduğuna kanaat hâsıl ettim. Dikranyanların mağazası damında duran iki Hıristiyan’dan birisinin Ramazan Hoca’ya doğru bir rovelver patlattığını dahi gördüm
4- Neccar Hacı Hasan Ağa’nın oğlu Reji kolcusu17 İmam’ın, 2 Kasım 1895 tarihli ifadesi; Olay günü namaz kılmak üzere Cami’-i Kebir’e gitmiştim. Hıristiyanların camiye hücum etmeleri üzerine ibadeti terk ederek diğer Müslümanlarla beraber camiden çıktım. Hemen Pazar mevkiinde bulunan haneme gitmek üzere eski Demirciler Çarşısı’na yetiştim. Birçok kalabalık gelip geçiyordu. İslam Hıristiyan birbirine karışık idi. Silah sedaları geliyordu. Zikrolunan çarşıya yetiştiğimde Tırpancıyan Artin, Delioğlan, Siverekli Şiman Patris, Eczacı Petaraki ve Attar Kiryakıs’ın dükkânlarından ateş çıkmakta olduğunu ve damlarda bulunan Hıristiyanların cadde üzerinden geçen ve gelenlere doğru silah patlatmakta olduklarını gördüm. Silah atanlardan Serme Hersizi Tütülü’yü tanıdım. Sabık telgraf memurlarından şahsını bilmediğim Hanot’un dahi orada silah attığını söylüyorlar idi. Daha birçok Hıristiyanlar da silah kullanıyorlardı. Yangın yerinde Belediye’den Abdulgafur ve Sadullah çavuşlar mevcut idi.
5-Hacı Kasım oğlu Bakkal Ahmet Ağa’nın 2 Kasım 1895 tarihli ifadesi; Cuma namazını kılmak için Şeyh Matar Cami’-i şerifine gitmiştim. Bir takım silahlı Hıristiyanların camiye hücum etmeleri üzerine ibadeti terk ederek diğer cemaatle beraber camiden çıktım. Eski Demirciler Çarşısı’na vusulümde Eczacı Peteraki Efendi’nin eczanesiyle Attar Kiryakıs’ın dükkânlarından ateş çıktığını ve ondan yukarı Siverekli Şişman Patris’in dükkânın dahi yanmakta olduğunu gördüm. Oradan yukarı bir iki dükkânın da tutuştuğu görülüyorsa da yukarıya gitmediğim için kimin dükkânı olduğunu bilemem. Çünkü damdan Hıristiyanlar gelip geçenlere kurşun yağdırıyorlardı. Korkumdan gidemedim. Silah kullananlardan yalnız Bakkal Bezahçor dediklerini tanıdım. Telgrafçı Amasyan Efendi’nin hanesinden dahi caddeye doğru çok kurşun geliyordu.
6- Neccar Abdülkadir Efendi’nin 2 Kasım 1895 tarihli ifadesi; Cuma namazını kılmak üzere Sin Cami’ine gitmiştim. Hıristiyanların camilere hücum etmesi üzerine orada bulunanlarla beraber ibadeti terk ederek eski Demirciler çarşısının bitişinğindeki dükkânıma doğru koşarak geldim. Cadde üzerine çıktım. Orada Peteraki Efendi’nin eczanesiyle karşısındaki Attar Kiryakıs’ın ve daha yukarıda Siverekli Şiman Petris’in ve Delioğlan nam-ı diğer Ohannes’in ve Tırpancıyan Artin’in dükkânlarının yanmakta olduğunu gördüm. Kalabalık da pek çok idi. Ateşi söndürmek isteyenlere ve gelip geçenlere damlarda bulunan silahlı Hıristiyanlar kurşun yağdırıyor idiler. Dikranların dükkânları üzerinde bulunan iki Hıristiyan’ın oradan geçmekte olan Ramazan Hoca’ya doğru bir silah attığını ve atılan silahlardan bir kurşunun bir Müslüman’a nüfuz ettiğini gördük. Ve yine Müslüman bir kızı fena halde yaraladıklarını görerek oradan mecburi firar ettim.
7-Kahveci Hacı Osman’ın 3 Kasım 1895 tarihli ifadesi; Cuma namazını kılmak üzere Cami’-i Kebir’e gitmiştim. Hıristiyanların camiye hücum etmeleri üzerine ibadeti terk ederek sair cemaatle beraber bendeniz de camiden çıktım. Hemen Pazar cihetinde olan haneme gitmek istiyordum. Çarşı Pazar kalabalık idi. Yolum eski Demirciler Çarşısı’ndan geçen caddede olduğu için oradan gitmek istedim. Mezkûr çarşıya gittiğimde Tırpancıyan Artin ve Delioğlan ile Siverekli Petris’in ve Eczacı Petraki’nin ve karşısındaki Attar Kiryakıs’ın dükkânlarından ateş çıkıyor ve damlardan Hıristiyanlar gelip geçenlere silah atıyorlardı. Belediye’den Abdulgafur ve Sadullah çavuşlar da orada idiler. Silah atanlardan Serma Hersizi denilen bir adamı tanıyorum. Başkalarını teşhis edemedim. Dikranların mağazasının damında duranlardan birisinin Molla Ramazan Hoca’ya bir rovelver attığını gördüm. Sonra haneme gitmek istedim. Yolda Doktoryanlardan üçü birden pencereden bendenize silah sıktılar. Kendimi sakındırarak haneme kaçtım.
Devam Edecek(Hristiyanlar Cami Kebir e Hücum Etti)