Bir şehrin kimliği, sahip olduğu tabiat varlıklarıyla da şekillendiğini düşünürsek, devasa Diyarbakır Karpuzu gibi, devasa dut ağaçlarının da kentin kimliğinde önemli bir yer aldığını söyleyebiliriz…

Artık çok az kişi hatırlıyor… Bir zamanlar Diyarbakır’ın etrafının dut ağaçlarıyla çevrili olduğunu ve ipek üreticiliğinin yapıldığını…

Bir kuşak önceki herkes bilir… Avlularda, bahçelerde, kaldırımlarda dut ağacının olduğunu… Bende avlulu bir evde büyüdüm… Avludaki dut ağacına tırmandığım, dökülen dutundan yediğim olmuştur...

Avluda ki yediveren, dut ağacının kanatları altında güllerini açardı… Gölgesinin serinliği, o sıcak yaz günlerinde bir nimetti… Akşamları serçeler toplanırdı ağacın dallarında…. Yaprakların arasında görünmezlerdi ama sesleriyle varlıklarını hatırlatırdı….

Kara hubur, kırmızı veya beyaz dutları vardı ağaçlarının... Tadı güzeldi elbette… Ama ağaca tırmanmak, dalları sallayarak dutların serilen bezin üzerine düşmesini sağlamak daha bir keyifliydi… Dut ağacı, Diyarbakırlıların çocukluğa dair kaybedilen ve özlemle yad edilen ilk hatıraydı…

Kaldırımlardaki Dutlar

Mayıs ayının ortalarından itibaren Diyarbakır sessiz sedasız dut mevsimine girer… Kendini en çok kaldırımlarda hissettirir Dut ağacı... Çünkü kaldırıma doğru uzanan dalları olgunlaşmış dutları yere bırakmıştır….

Düştüğü yere basıp geçerken yapışkanlığı, ya da sizi kendine çeken bir şey hissedersiniz. Dutları görmeseniz de bilirsiniz ki burada bir dut ağacı var….

Mayıs aynın sonlarına doğru Dağkapı civarı, Balıkçılarbaşında, Pazar yerlerinde tablalar üzerinde dut satan dutçular olurdu… Beyaz, siyah, kırmızı dutlar…
Satıcılar karadutları adıyla satarlardı… “Kara hubur” diyerek….

Beyaz dutların da lezzeti müthiştir elbette… Ama kara hubure Diyarbakırlıların başka türlü bir sevgisi vardır….

Faydaları Saymakla Bitmez

Geniş̧ yapraklarıyla yeşile doyduğumuz… Sıcak günlerde gölgesinde serinlediğimiz… Meyvesiyle ağızlara tat veren, yapraklarıyla İpek Böceğine hayat veren dut ağacı…Bir zamanlar şehrin cadde kenarlarında, kaldırımlarda, evlerin avlularında sur etrafındaki geniş bahçelerde asırlık dallarıyla meyve verirdi…

10-20 metre yükselebiliyor… Yaprakları oval veya kalp seklinde olur… Çoğunlukla Mayıs-Haziran aylarında çiçek açar… Yuvarlak veya oval seklinde olan meyveleri, siyah, kırmızı veya beyaz renktedir… Tatlı bir lezzete sahiptir dut ağacı meyvesi...

İklim ve toprak özellikleri bakımından çok seçici değildir… Meyveleri taze veya kurutularak tüketilir… Reçel, marmelat, şürüp ve tatlı yapımında da kullanılır…. Bol güneşli yerlerde daha iyi yetişme özelliğine sahiptir dut ağacı....

Devam Edecek