Onun ölüm haberini aldığımda Ankara GATA hastanesinde Kolon kanseri ameliyatından çıkmış, aralıklarla kontrole gelen doktorların önce kimden bahsettiklerini anlayamadım.
Aralarında çoğunluğu tıbbi olan terimlerle konuşunca bir şey anlamadım.28 yılım hastanelerde tıbbi cihaz kurarak geçtiğinden doktorlar kadar bilmesem de bana yetecek kadar olan tıbbı bilgimle benimle ilgili olmadığını anladım. Bir Doktor meslektaşına üzgün bir şekilde açıklaması şöyleydi. ”Kıbrıs’taşarkı söylerken sahnede yığıldığı ilk 7 dakika çok kıymetliydi.. Çok basit bir önlem vardı, yapılmadı. Bayılan kişiden nabız alınamıyorsa bu bir bayılma değil, kalp kriziydi. Süratle Kalp masajı yapılacaktı. sternum ucuna (Her iki kaburganın birleştiği nokta) iki parmak konacak ve üstüne diğer el topuğu yerleştirilerek dakikada 100 bası olacak şekilde kalp masajı yapılsaydı kurtulma ihtimali vardı. Vefat edenin Volkan Konak olduğunu öğrenince üzüldüm. Onu sadece bir kez Kazım Koyuncu konser alanında görmüş hayranlarının izdihamından tanışamamıştık.
Trabzon Maçka ilçesinden olan Kuzeyin oğlu Karadeniz müziğini evrensel formlarla birleştirerek özgün eserler ortaya koydu. İlkalbümüEfulim, Mora neneeseriyle onu sevdim."Aleni Aleni", "Mimoza Çiçeğim" ve "Göklerde Kartal Gibiydim"in arasında olduğu sevilen şarkılara ve kalplere imza atan sanatçıydı.“Gardaş” eserini, Kanserden kaybettiğimiz sanatçı Kazım Koyuncu anısına besteledi.Besteci ve söz yazarı kimliğinin yanı sıra şiirsel yönü de olan Konak, birçok şiiri kaleme aldı. Konserlerinde şarkılarının yanı sıra birçok şairden şiirler de okuyan Konak, anlattığı esprili hikâyeleriyle izleyenlerinin ilgisini çekti.
Karadeniz'in hırçın sesi olarak bilinen sanatçı, bir röportajında şarkı yazma ve bestelemesine dair, "Bu hayatı ve kâinatı algılama şeklidir. İç dünyamı rahatlatma ve ifade etme biçimidir. Ayrıca üretmeye çok inandığımda ve de çok küçük yaştan beri bu yöne kanalize olduğumdan beste yapmak, şiir yazmak benim için bir refleks haline gelmiştir." ifadelerini kullanmıştı.
Bana göre sevdiğini gömmek, sevgini gömmektir, onunla biriktirdiğin anılarını gömmektir, gülüşünü, bakışını, tatlı sözlerini ebediyen gömmektir. Anılarını, sevgisini hatırlar onlara çıkarıp bakarsın bazen, ama sevdiğini o topraktan çıkaramazsın. Her kültür ve halk sevdikleri ölüleri ebediyete uğurlamak için farklı inanışlara sahiptir. Zamanla bu yollar bir ritüelolarak gelenek haline gelir. Ölülerini gömenleri, yakanları belgesellerde görüyoruz. Ama bu yazıda sizin için daha bazı dinsel inanışa sahip halkların ilginç cenaze geleneklerini araştırdım. Dünyanın en garip cenaze geleneklerinden sizlere biraz bahsedeyim.
NORVEÇ:
Başta İskandinav olmak üzere birçok kültürde su ve ölümsüzlük arasında ilişki olduğu düşünülür. özellikle sonunda uçurum olan nehirlerin üzerine tabut koymak ve suyu bir mezarlık olarak kullanmak ölüler için tercih ettikleri ritüellerden birisidir
TİBET
Nepal, Bhutan ve Myanmar ve Buda dininin merkezi Tibet'te, sevdiklerinin ruhlarını cennete göndermenin değerine inanan Budistler arasında gökyüzü cenaze töreni yaygındır. Bu ritüelde, ölen insanların bedenleri dışarıya özellikle bir dağın zirvesine bırakılır. Genellikle kuşlar ya da diğer hayvanlar yesin diye parçalara ayrılır.
MADAGASKAR
Famadihana yani “ölülerle dans etmek” Madagaskar'da yaygın bir gömme geleneğidir. Madagaskarlılar, birkaç yılda bir ölülerinin mezarlarını açar ve onlara yeni kefenler giydirir. Daha sonra yeni giydirilen ölüyü alırlar ve mezarının başında ölüyü başlarının üstüne alarak ve müzik çalarak dans ederler.
HİNDİSTAN
Ölen kişinin hayatını kutlamak birçok şekilde olabiliyor. Hindistan'ın Varanasi kentinden bir geleneğe göre halk, ölüleri onurlarını vurgulayan renklerle reenkarnasyon döngüsünü sona erdirmek amacıyla bedenlerine Ganj Nehri'nden su serpilir ve ardından kasabanın merkezindeki ölü yakma alanlarında yakarlar.
İRAN
İranda yaşayan Kürt halkının bir bölümünün inanışına göre Zerdüştler ölülerini yüksek kulelere bırakıyor.Sessizlik kuleleri Zerdüştlük inancına göre ölen kişinin gövdesinin konulduğu yüksek kulelerdir. Zerdüştlük inancında hava ve toprak değerlidir ve ölen kişinin havayı, suyu, hatta ateşi de kirlettiği düşünülür. Bu yüzden toprağı kirletememek için ölüleri gömmez, havayı kirletmemek için de yakmazlar.
GÜNEY KORE
Güney Koreliler ölen sevdiklerinden inamak zor ama semaver yapıyor. Dünyada sayısız ölü gömme geleneği ölü yakmayı içerirken, Güney Koreliler ölünün küllerini boncuk haline getirerek bunu bir adım daha ileri götürüyorlar. Küllerden elde ettikleri boncukları parlak ve pembe, siyah, turkuaz renklerinde yapılıyorlar ve dekoratif ev eşyası olarak kullanıyorlar. Bazen bu cam vazo, tabak, hatta bir semaver bile olabiliyor. Böylece sevdiklerinin hatırasını yaşatıyorlar.
FLİPİNLER
Filipinler'de halkın yaşadığı çeşitli bölgelerde birbirinden ilginç pek çok cenaze ritüeli var. Tinguian halkı sevdikleri ölünce ona en güzel kıyafetleri giydirir, bir sandalyeye oturtur ve yanan bir sigarayı dudaklarına koyarlar. Cebuano halkı cenazelere katılan çocukları hayalet görmesin diye kırmızı elbiselerle giydirir
GANA
Gana'da ölürseniz dilediğiniz şekilde tabut seçebilirsiniz; Nokia 3310 bile olabilir.Gana'da yaşayan insanlar hayatlarını temsil eden bir şeye gömülmeyi severler. Bunlar arasında pilotlar için uçak, balıkçılar için balık ve bir işadamı için bir Mercedes, ayakkabı, çanta hatta telefon şeklinde tabutlar var.
AMERİKA
New Orleans'ın kalbinde caz müziği kültürü varken, öldüklerinde bile müzik çalmaları sürpriz olmuyor. Cenaze alayı, önce hüzünlü ezgiler çalan büyük bir bando grubu tarafından yönetiliyor, ardından hareketli caz ve blues şarkıları ve öfkeli danslar eşliğinde ölen kişiyi mezarlığa götürüyorlar
Ben ölürsem vasiyetim Mardinkapı mezarlığında babaannemin üzerine gömün. Teneşirde yıkanırken Kâbe’den gelen zemzem suyunu hocanın aldırdığı abdestimin son durulama suyuna dökünüz. Mezarıma konulurken Kıbleye döndürüp tekbir getirilmesi son arzumdur.
Hürriyet yazarı Cengiz Semercioğlu, 2020 yılında "Volkan Konak: Beni yakın küllerimi Karadeniz’e atın" başlıklı yazısında Konak'ın vasiyeti hakkındaki sözlerini şöyle aktarmıştı: Sanatçının hayatını kaybetmesinin ardından nasıl gömülmek istediğine dair söyledikleri, sosyal medyada gündem oldu. Konak, yakılıp küllerinin Karadeniz'e savrulmasını istemişti.“Bir helikopterle savursunlar tüm küllerimi. Özellikle de Trabzon’umun üstüne..."
Aslında bu sözleri memleketine karşı duyduğu sevgiyle yapılmış bir ironiydi. Türkiye gazetesinin aktardığına göre ise Konak başka bir konserinde, Nazım Hikmet'in şiirini okurken asıl vasiyeti. "Maçka'da düz tarlaya babamın yanına gömün beni" demişti.
Sanatçının, vasiyeti gereği 2 Nisan'da Trabzon Maçka'da düzenlenecek cenaze töreniyle babasının yanına defnedildi.
Demokrasilerde Din özgürlüğü, bir bireyin ya da toplumun, kamusal veya özel alanda dinini veya inancını yerine getirme, uygulama, ibadet etme ve öğretme özgürlüğünü destekleyen bir ilkedir.
Gelelim yazımın başlığı ”Volkan Konak’ın dini inancını biliyor musunuz?
Bazı aklı evvel insanların “yakılma ritüelini” yorumunu yanlış anlayıp “Gebersin“ diye sosyal mesajı atanlara yanıt: Cevabını Kuzeyin oğlunun uslubuyla vereyim.Size ne benim inancımdan, Bu konu kabirde insanı sorguya çekecek Münker ve Nekir olan meleklerle benim aramda! Sizi neden ilgilendiriyor. Kuzeyin oğlu rahmet dilemeyip, kötü düşünenlere bulutların üzerinden size bakıp Halis Laz şivesiyle “ha pu adam pokumindumanidirdaaa” dediğini duyar gibiyim.
Kaynak: Anadolu ajansı, Hürriyet yazarı Cengiz Semercioğlu,İnsanların dini inanışları.www.britannica.com/list/7, Türkiye gazetesi.