Süleyman Nazif Malta Sürgünlüğü Süleyman Nazif, Anadolu’da Milli Mücadele hareketinin başlamasında büyük rolü bulunan Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin kurulmasında önemli yer edinmiştir.

9 Şubat 1919 yılında İtilaf devletleri ordusu başkumandanı Franchet d’Esperey’nin İstanbul caddelerinde zafer kazanmış bir eda ile dolaşması sebebiyle sansür engelini aşarak “ Kara Bir Gün” adlı meşhur makalesini yayımlamıştır.

Bu sebeple Malta’ya bir grup arkadaşları ile sürülmüş, orada 2 yıl boyunca kalmıştır. Ancak Malta’da da yazı hayatına devam ederek milli duyguları dile getiren yazılarını “Çal Çoban Çal” adlı kitabında toplamıştır.

Süleyman Nazif Eserleri Nedir?

Süleyman Nazif’in risale ve kitap şeklinde yazdığı 32 adet eseri bulunmaktadır. 32 adet eser dışında gazete ve dergilerde yayımlanmış makale ve şiirleri bulunmaktadır.  Yazarın 32 adet eseri aşağıda açıklamaları ile birlikte listelenmiştir.

Diyarbekir Vilayet Salnamesi: Adlı yıllığın üzerinde “Vilâyet Matbaası Müdürü ve “Diyarbakır Vilâyet Gazetesi'' başmuharriri Süleyman Nazif tarafından hazırlanmıştır.” Kaydı bulunmaktadır. Eser, çeşitli bilgiler kapsayan bir yıllık niteliğindedir.

Bahriyelilere Mektup: Eserin imzasız, tarihsiz olarak İsviçre'de basılmış olduğu, Süleyman Nazif'in İbnülemin Mahmut Kemal İnal'a kendi el yazısıyla yazıp gönderdiği yaşam öyküsünde kayıtlıdır. 

Seyfettin Özege'nin bağışladığı kitaplar arasında bulunan bir nüshası, bugün Erzurum'da Atatürk Üniversitesi kitaplığında bulunmaktadır.

Malumu İlam: Abdül'ahrar Tahir takma adıyla yazılmış yurtseverce bir mektuptur.

Fevaid: Bu dergi, Süleyman Nazif'in yapıtlarına ayrılan tek özel sayısıdır. Bu sayıda, Mehmet Rauf'a “ithaf” olunmuş, daha sonra “Şehbal” dergisinde de çıkmış olan “Nevhagerler” başlıklı bir makalesinden başka, şu şiirleri de yer almaktadır.

El Cezire Mektupları: Eser imzasızdır. Müellif adı konmamıştır. İlk baskısını İsviçre'de, yine imzasız olarak, basılmıştır. Osmanlı idaresinin ve bilhassa padişahın aleyhindeki müşahede ve tahassüsleri muhtevi beş mektuptan ibarettir.

Gizli Figanlar: Eser, Süleyman Nazif’in babasına seslenen bir başlangıç ile 14 parça şiiri kapsamaktadır. Şiirler, istibdada karşı öfkeyi ve ardından gelen özgürlük sevgisini dile getirir. Kimi şiirler eski gazeller biçimindedir. Bir bölüğü de Abdülhak Hâmit Tarhan'ı öykünme biçiminde yazılmıştır. İbrahim Alâeddin Gövsa, yapıtın başlangıcı ile içinden bir şiiri, yazar üstüne yazdığı kitabına almıştır. 

Başlangıç bölümünde Süleyman Nazif, babasına seslenirken, şu cümleleri kurmuştur: “Vatanın her velvele-i sukutuna vicdanım bir feryat ile cevap verdi. Bu mecmua o feryatları birer manzume şeklinde camidir. 

Şu enin-i vicdaniyi hürriyetin iltica etmiş olduğum bu mahşer-i rengîninden kabr-i muhteremine ihda ediyorum. Hayatı ile beraber hissiyatının da evlâdına intikal etmiş olduğunu gören bir peder kadar müteselli ol, baba!”

Boş Herif: Bu eser aynı yılda 3 kez basılmış bir kitapçık şeklindedir. Süleyman Nazif, bu eserde Stockholm sefir-i sabıkı jurnalci Şerif Paşa'nın tercüme-i halini anlatır. Birçok haksız suçlama ve saldırıları içine alan, ağır dille yazılmış bir düzyazı, güçlü bir yergidir. İbrahim Alâeddin Gövsa'ya, Şair: “Evet, eser maalesef benimdir” demiştir.

Süleyman Paşa: Süleyman Nazif’in Şıpka kahramanı Müşir Süleyman Hüsnü Paşa'nın Bağdat'ta yaptırılmak istenen mezarında okunmak üzere yazdığı bir söylevdir. Yazar, Bağdat valisiyken kabri yaptırmak istemiş, ama başaramamış, söylevini de kabrin başında okuyamamıştır.

İki İttifakın Tarihçesi: Yazar bu eserde Rusya- Fransız ittifakının nasıl oluştuğunu anlatmıştır.

Batarya ile Ateş: Süleyman Nazif’in bu eserin kapağına : “Irkına, vatanına, tarihine ihanet etmiş olan efrat ve akvamın hiç birini unutma, Türk oğlu!.. Unutma... ve affetme!..”  cümlelerini kurduğu kitabın tüm gelirini bütün, şehit yetimleri kurumlarına bağışlanmıştır.

El yazısıyla Cenap Şahabettin 'e ve şehit çocuklarına armağan edilen yapıt, çeşitli zamanlarda yazılan 17 makaleyi bir araya getirmiştir.

Tarihin Eşiğinde Galiçya: Birinci Dünya Savaşı yıllarında yazılmış olan bu yapıt, savaşan erlerimize armağan edilmiştir. Galiçya cephesinde yiğitlik gösteren er, onbaşı, çavuşlar ve subaylardan bazısının kahramanlık menkıbelerini anlatır, onları okurları örnek olarak göstermiştir.

Fırak-ı Irak: Süleyman Nazif’in sözleri doğrultusunda “meşaib-i vatana ağlayan birkaç neşide”den oluşan bu kitap, 10 yıl önce Büyükada'da ölen annesinin ruhuna “ithaf” edilmiştir. “Anneme” başlığını taşıyan önsözü, birçok okul kitabında yer almıştır. Hepsi 1917 yılında yazılmış 8 parça şiirle 2 parça düzyazıdır.

Hitabe

Lütfi Fikri Bey’e Mektup: Halifelik ve sultanlık konularında Süleyman Nazif’in Lütfi Fikri Bey ile tartışmasını konu alan küçük bir yazındır.

Namık Kemal: Süleyman Nazif, “Namık Kemal kim ve nasıl adamdır? Kemal'e kimlerin ve Kemal'in kimlere tesiri ve nüfuzu oldu? Kemal'i muasırları nasıl takdir ederlerdi? Kemal ne yaptı? Ben burada bunları -hâşâ anlamaya değil -anlatmaya çalışacağım” diyerek eseri hakkında bilgi vermiştir. Namık Kemal ile ilgili mühim bilgiler içeren bir eser olarak nitelendirilmektedir.

Tarihin Yılan Hikayesi: Eser, 8 parça mektup ve makaleleri kapsamaktadır. Kurtuluş Savaşının zaferle sonuçlanması üzerine, millet ve vatana ihanet ederek kaçan son padişah Vahdettin'e yergileri konu edilmiştir.